T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İZMİR / KONAK - Müdafaa-i Hukuk İlkokulu

ÖFKE

ÖFKE

          Öfke büyük küçük tüm insanların farklı doz ve sıklıkla hissettiği doğal, evrensel ve sağlıklı bir duygudur. Dünyaya gözümüzü ağlayarak açarız. Haykırma, bağırma ile oksijeni ciğerlerimize doldurarak yeni dünyaya alışmaya başlarız. Çocuklar aile ve çevre faktörlerine bağlı olarak öfke içeren duygu ve davranışlarını geliştirirler. Bebeklik döneminde karnı acıkınca, altı temizlenmeyince ağlayarak ihtiyacının karşılanmasını bekler. Temel güven ve sevginin oluştuğu ilk yıllarda tatmin edilmeyen çocuk değersiz, sevgisiz kişilik oluşumunun da adımlarını atar.

      Bu dönemde istek ve ihtiyaçlarının anne tarafından sevgi ve şefkatle karşılanması gereklidir. Sonraki dönemlerde ise artık bağımsızlaşması kendini gerçekleştirmesine, kendi becerilerini ortaya koymasına olanak verilmelidir.

          Öfke ve şiddetin nedenlerine baktığımızda arzularımızı veya ihtiyaçlarımızı engelleyen bir olay, nesne veya kişinin olması, haksızlığa uğrama, fiziksel ceza ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, ebeveyne bağımlı olma, tehditlere maruz kalma gibi faktörlerin ön planda olduğu görülmektedir. Bu olumsuz duygu ve durumlarda öfke, bir anlamda çevreyle iletişimde kendine göre savunma oluşturan bir tampon, kendini koruma tepkisi olarak gerçekleşir.

          Evin paşası,  prensesi konumunda isteklerinin anında yerine getirildiği, isteklerine hayır dendikten sonra pes edip evet dendiği, aynı duruma bazen evet bazen hayır dendiği sınırlarının belli olmadığı, kararları ebeveynin değil artık çocukların aldığı aile içi rollerinin karıştığı durumlara alışan çocuk, ev dışındaki arkadaş ve okul çevresinde aynı kabulü bulamayınca kabul ettirme yöntemi olarak öfke ve saldırganlığa başvurabilmektedir.

ÖFKE VE ŞİDDETİN NEDENLERİ

Aile, okul ve kitle iletişim araçları olarak öfkeyi değerlendirdiğimizde, hazırlayıcı, geliştirici ve besleyici etkilerini görebiliriz.

Çocuğun psikolojik ihtiyaçlarının yerine getirilmemesi

Çocuğun, ergenin yetiştiği aile, arkadaş, okul çevresinde yaşadığı olumsuz travmatik yaşantılar,

Sosyo-ekonomik seviyenin düşük olması

Ailenin oyun sırasında zarar gören çocuğuna "senin elin armut mu topluyor sende vursaydın.", "iyi yapmışsın." yaklaşımıyla olumsuz davranışı pekiştirmesi

Saldırganlığın bir erkek özelliği olarak hoş görülmesi, desteklenmesi

Otorite figürü olarak babanın fiziksel ceza yaklaşımı, çaresizlik ve kısa süreli sonuç alma amaçlı annenin fiziksel ceza yaklaşımı veya aile içi şiddet uygulanması

Anne ya da babanın sorunlarını çözme yöntemini öfke ve saldırgan davranışlarla göstererek model olması

Okulda akranları tarafından istismar edilmek (aşağılanma, küçük düşürme, fiziksel taciz, dışlanmak, alay edilmek)

Okulda akademik başarı ve ilginin düşük olması

Öğretmen tarafından aşağılanma, küçük düşürme, sözlü ya da fiziksel cezalandırmalar

Parçalanmış aileler, Tutarsız disiplin, Düşük sosyal ilişki

Nasıl davranacağını bilmeyen eğitimsiz aileler

Çocuk ve gençlerin denetim eksikliği

Televizyon, sinema ve bilgisayar oyunlarındaki öfke ve şiddet unsurlarının kısa ve uzun sürede duygu, düşünce, tutum ve davranışlar üzerinde tetikleyici, hızlandırıcı ve özendirici etki

Söz konusu etki şu şekillerde gelişir:

          Çocuk ve ergenler, model alma ve sosyal öğrenme yolu ile izledikleri diyalogları, sözleri, tutum ve davranışları taklit eder, öğrenirler. Kahramanlarla özdeşerek onlar gibi davranmaya, onlar gibi var olmaya çalışırlar.

          Öfke, şiddet ve saldırganlığı bir problem çözme yöntemi , kendini ifade etme yolu olarak benimsemeye başlarlar.

        Öfke, şiddet ve saldırganlığa, ölüme, acıya duyarsızlaşmaya, bağışıklık kazanmaya başlarlar. Bu kavram, davranış ve görüntüler normalleşmeye ve kabul görmeye başlar. Acı çekenle empati kurma yetileri kaybolmaya başlar.

          Kızgınlık, öfke, kin, nefret, intikam duygularını daha yoğun hissetmeye ve yaşamaya ve dışa vurmaya başlarlar.

       Dünyayı ve yaşamı anlamaya ve öğrenmeye çalıştıkları bu gelişim dönemlerinde, iyiler-kötüler, kazananlar-kaybedenler olarak gerçekçi, işlevsel, rasyonel olmayan düşünce kalıplarını benimserler. Bu tür yayınların süresini arttırdıkça, doğru ve yanlışı, kurgu ile gerçeği, uygun ile uygunsuzu, olası ile imkansızı ayırmakta zorlanmaya başlarlar.

          Araştırmalara göre, çocuk tv kanallarında yayınlanan program ve çizgi filmler saatte ortalama 20 şiddet eylemi içeriyor.

          Günde 2 saatten fazla tv seyreden çocukların, evde, okulda, sınıfta ve sosyal ortamda daha fazla saldırgan tutum ve davranışlar sergilendiği saptanmıştır.

         1998-2002 yıllarında dünya genelinde yapılan çalışmaya göre en çok izlenen primetime kuşağında şiddet içeren tv dizi, film ve programlar % 81 oranında artış sergilemiştir.

          Tv izleme süreleri arttıkça, gece kabusları, korku, kaygı ve gerginliklerinin de doğru orantılı artmaktadır.

ÖFKE VE ŞİDDET KENDİNİ NASIL GÖSTERMEKTEDİR?

Bağırmak, Ağlamak

Aşağılamak, küçük düşürmek

Küfür etmek, hakaret etmek

Konuşmayı reddetmek

Kin dolu dedikodu, yalan söylemek

Dövmek, saç çekmek, ısırmak, itmek

Rahatsız edici şakalar yapmak

İsim takmak, Sözlü Tehdit etmek

Bir eşyayı fırlatıp atmak, tekmelemek

Kızdığının eşyalarına zarar vermek, Gasp etmek

ÖFKE VE ŞİDDETİN KONTROLÜ

          Öfkeyi kendine ve başkasına zarar vermeden doğru ifade edebilme becerisine "öfke kontrolü" denir. Öfke kontrolü duygusal, düşünsel ve davranışsal önlemlerle aile, okul ve toplumda sağlanabilir.

AİLE ÖNERİLERİ

Çocuklara tutarlı ve sürekli ilgi ve sevgi göstermek

Çocukların bağımsız ve yeterli olmalarına, kendi becerilerini göstermelerine fırsat vermek ve desteklemek

Olumsuz duygu, davranış ile tepki vermemek. Vurmamak, küfür, hakaret, tehdit ile yaklaşmamak.

Çocuk, öfkeli davranışlar sergilemediğinde ona ilgi göstermek ve övmek

Çocuk, öfke nöbeti geçirmeye başladığında özel ilgi göstermemek. Öncesinde neyle meşgulsek o işe devam etmek

Çocuğa net bir şekilde öfkeli davranışlarına son vermesi gerektiğini söylemek. Öfkeli durumu daha da artmadan dikkatini dağıtmaya veya başka bir alana yönlendirmeye çalışmak.

Öfke nöbeti geçirdiği sırada çocuğun kendisine veya başkalarına zarar vermeyeceği güvenli bir ortamda tutulmasını sağlamak

Çocuğa öfkelenmenin doğal bir duygu olduğunu ve buna hakkı olduğunu söylemek. Ama bu yüzden konu ile ilgili fikrinin değişmeyeceğini ve öfkesi sona erdiğinde onun yanında olunacağını söylemek ve bu konuda kararlı durmak.

Sorunlarını birlikte tartışmak. Şiddete başvurma ve başvurmama durumlarının sonuçlarını tartışmak

Şiddet dışı durum ve ortamlara yönlendirmek

Eleştiri, Yargılama, Öğüt ve öneri de bulunmamak

Empati geliştirmesini sağlamak

Televizyon, film ve bilgisayar oyunlarını sınırlamak

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 31.10.2019 - Güncelleme: 06.12.2023 10:16 - Görüntülenme: 371
  Beğen | 0  kişi beğendi